2023 için ne söylenebilir?
Sadece birkaç hafta önce en önemli konusunun seçim olacağını düşündüğümüz 2023, ikinci ayında bizi deprem gerçekliğiyle sarstı. Teorik olarak değilse de pratik olarak unuttuğumuz, aklımızın derin köşelerine iterek uzaklaştırdığımız bu doğal fenomenin hayatlarımız için ne ciddi bir tehdit olduğunu hatırladık.
Bir taraftan da toplulukların gücünü gördük: 1999 depreminden bu yana ciddi bir hazırlık yapmamış olduğunu anladığımız resmi kurumların aksine, sivil insiyatiflerin ne kadar hızlı organize olup hareket edebildiğini fark ettik. Uzun bir aradan sonra bu bülteni yazmaya da bu nedenle karar verdim: Belirli bir fikir birliği altında bir araya gelmiş toplulukların bu karmaşık toplumsal düzen içinde önemli bir yeri var. Bunun değerini bilmek önemli.
Doğruya doğru: Pek sık olmayan yazı yayınlama frekansımıza rağmen 2 bine yakın takipçimiz var. Yazılarımızın çoğu etkileşim alıyor; yani küçük ama birbirini okuyan ve görüş paylaşan bir topluluğumuz var. Bu anlamda bu birlikteliği ayakta tutmak için aklım erdiği ve elimden geldiğince gayret edeceğim.
Her zamanki gibi son bültenden bu yana yayınlana yazıların bir özetini geçmek istiyorum:
En eski yazarlarımızdan Gamze Alyar’ın yeni hesabı Gayya Digital içerik üreticilerini hedeflediğini düşündüğüm yazılarına yeni bir yazı ekledi: Yazarlar, Serbest Çalışanlar ve İçerik Üreticileri için En İyi Ücretsiz Çevrimiçi Kaynaklar. Gamze ayrıca ondan okumaya alıştığımız sıradışı yazılarına iki yeni örnekle devam etti:
Yeni yazarlarımızdan Kaan Uğrasız su ve deniz ürünleri konusunda yazdığı dört yazı ile dikkat çekti:
- Göz önünde olmayana odaklanmak: Deniz marulu
- Mahi mahi: su ürünleri yetiştiriciliğine almak için ilgi çekici derecede verimli bir tür
- Deniz suyundan tatlı su bir düğmeye basmak kadar yakın
- Su ürünleri turizmi, yeni bir kariyer yolunu açabilir mi?
En çok okunan yazarımız Ahmet Çığşar birbirinden ilginç ve özellikle modern çağın “kafam karışık!” sorunlarına işaret eden iki yeni yazı yayınladı:
- Dikkatiniz Dağınık ve Günleriniz Verimsiz Mi? Beyin Sisi Yaşıyor Olabilirsiniz
- Yetersiz Misin? Yetersiz Mi Hissediyorsun?
Yeni yazarlarımızdan Buğra Karakaşlı hakkında sıkça konuşulan erteleme hakkında yazdı: Ertelemek Bir Hastalık Mıdır Yoksa Bir Strateji Mi?
Ben son dönemde odaklandığım kişisel bilgi yönetimi konusu hakkında yazmaya devam ettim, bu konuda özel bir e-bülten yazmaya başladım, bir de yıllar önce okuduğum bir kitabın epeydir bitirmeye çalıştığım özetini yayınladım: Hayatın Kaynağı (Fountainhead) Kitap özeti.
Aramıza en son katılan ve ABD’de yaşayan yazarımız Dilruba Dulgeroglu da pazarlama iletişimi konusundaki iki yazısıyla bize katkıda bulundu:
Yazarlarımız bölümünü bitirmeden bahsetmeden geçemeyeceğim bir yazarımız da yine ABD’de yaşayan Turgay Karagöz. Yayınımızda daha önce bazı yazılarına yer verdiğim Turgay’ın iki yazısını uzun süre düşündükten sonra reddetmek zorunda kaldım; kendisinden bu nedenle özür diler ve şu mesajımı iletmek isterim: “Her görüşe açığım ama tek bir şartım var: Yapıcı olması. Bu iki yazı geçmişe dönük, öfke içeren ve halen Türkiye’de yaşamak durumunda olan bu topluluğa ne katkısı olacağını bulamadığım yazılardı. İfade özgürlüğüne önem veren biri olarak bu kararı vermek beni üzdü ama başka yol bulamadım; özrümü kabul etmeni umarım. Yeni yazılarını bekliyorum.”
Deprem resmiyle başladığım bu bültene sahip olduğumuz küçük ama seviyeli oluşuma önem verdiğimi, onu yaşatmak için elden geleni yapmaya devam edeceğimi söyleyerek son vermek istiyorum. Böyle zor günlerde farkına vardığımız birliktelik ruhunun her türlüsünün anlamlı olduğunu düşünüyor ve aynı duyguları paylaştığınızı umuyorum.
Tekrar görüşmek dileğiyle.
Selam ve sevgilerimle
Yalçın Arsan — Şubat 2023
